Borsa İstanbul’da Yön Arayışı- 19 Şubat 2022

Yılbaşından Beri Endeksin Tadı Yok

Hatırlanacağı gibi Borsa İstanbul Ekim sonundan Aralık ortasına kadar geçen sürede 1350’den 2400’e  kadar gelmiş, ardından sert satışlarla 180 bine kadar Şişli Escort düşmüştü.

Yılın ilk işlem gününden itibaren tekrar vites yükselten endeks 10 işlem gününde 1870’den 2100’e kadar çıkmıştı. Ancak Ocak’ın 2. haftasından beri yatay bir kanala hapsolduk resmen. Son 10 günde bu kanal daha da daraldı. 

Dolayısıyla yatırımcı için heveslerin kursakta kaldığı, sert satışların yendiği anılar kaldı hatırlarda. Peki önümüzde ne var?

Muhtemel Riskler

İki haftadır dünya gündeminde Rusya-Ukrayna (ABD ve NATO) gerginliği var. Küresel endeksler sınırdan gelecek haberlere göre kırmızı ve yeşile dönüyor. Gün içinde çift yönlü hareketler söz konusu. Dahası satışlar artınca robotlar devreye giriyor ve devre kesici uygulamalarına ihtiyaç duyulan seans sayısı artıyor. Bu kapsamda endeksi korumak adına bir süredir Bist 50’de devre kesici uygulamasında yukarı adım kuralı (up tick rule) uygulandığını görüyoruz.

Son durum şöyle: Rusya savaşı kesinlikle istemediğini beyan etse de Biden ve NATO kanadı Rusya’nın sınırdaki birliklerde bir azaltmaya gitmediğini ifade ediyor. Bu satırlar yazılırken Rusya topraklarına birkaç top mermisi düştüğü haberi yapıldı.

İlgi alanınız borsa ve ekonomi ise pek çok konu ile alakadar olmanız şart. Para Piyasası olarak yaptığımız okumalarda topyekun bir savaş olasılığını düşük görüyor, ancak Rusya’nın ileride koz elde etmek ve pazarlık masasında avantaj sağlamak maksadıyla kısıtlı hedefleri olan bir harekata girişebileceğini düşünüyoruz. Biden’ın, Rus tarafının beyanlarına rağmen ısrarla harekatın eli kulağında olduğunu defaten dile getirmesinin başka izahı olamaz diye değerlendiriyoruz.

Bu geçici harekatın etkisi de geçici olacaktır ancak,

1- Ukrayna’nın enerji iletim hatları üzerinde olması,

2- Avrupa doğal gazı için hayati önemi haiz olması,

3- Küresel anlamda panik havası estirecek olması sebepleriyle endeksler etkilenecek, Borsa İstanbul da payını alacaktır.

FED Politikaları

Borsa İstanbul’la ilgili 2022’de kaleme alacağım tüm yazılarda bu ara başlık olacak, sonra kızmayın. 8 ya da 9 kere 0,25’er baz puan faiz arttırması beklenen FED, tüm endeksler üzerinde Themis’in kılıcı gibi sallanıyor. Zira FED bilançosunu düşürmek için küresel dolar bolluğuna son verecek.

Hem bu bolluğa son vermek hem de yüksek enflasyonla mücadele etmek için akla gelen ilk hareket politika faizlerini arttırmak. (Evet, gerçekten) Bu gerçekleştiği takdirde dolar evine dönecek.

Bu noktada en büyük avantajımız, endeksteki yabancı oranının dip seviyelerde  (%39,68) olması. (Her dezavantaj bir süre sonra avantaj olurmuş) Yılbaşından beri yabancıların hisse satışı tam 476 milyon dolar.

Önceki bir yazımda belirmiştim: Bu konu çok önemli görünmese de FED faiz arttırmaktan en son bahsettiğinde (neyse ki vazgeçmişti) takvimler 2018’i gösteriyordu. Borsa İstanbul başka faktörlerin de etkisiyle 120 binden 86 bine gelmişti. Yani küresel manzara Borsa İstanbul açısından iç açıcı değil.

Bir Umut

Kıymetli üstadımız Işık Ökte’nin son videosunda duydum bu görüşü. Kafama yattı ve üzerine birkaç husus ekleyerek paylaşmak istedim.

Geçen sene sonunda hükümet tarafından devreye sokulan kur korumalı mevduat (KKM) uygulaması var, biliyorsunuz. Mevcut tarifede yıllık %17 faiz alıyor, hesap açılış tarihinden vade sonuna kadar Dolar/TL ne kadar yükselirse üzerine bir de bu farkı alıyorsunuz. Ancak Dolar/TL ne hikmetse en son Temmuz 2020’de gördüğümüz bir yatay harekete başladı. Neredeyse 32 günlük yatay hareket rekorunu kırmaya namzet. Dolayısıyla bu hesaba geçen ahalimizin mevduatı ilk 3 aylık sürede yüksek enflasyona yenilecek, dolayısıyla erimiş olacak.

“Hesapları kapatmasınlar diye TCMB eliyle kur yükseltilir mi?” sorusunu da bir kenara not ediyorum.

Peki KKM sahipleri bu yatay hareketten ders alırlar mı?

Alırlarsa Borsa İstanbul’a pandemi başlarındaki gibi hücum ederler mi?

Kurumların katkısı ile birlikte 313 milyar TL’ye yaklaşan KKM’nin gerçek kişilere ait kısmı ne kadar net bilmiyoruz, zira açıklanmıyor ancak gerçek kişilere ait DTH’ların 11 Şubat’ta kabaca 160 milyar olduğunu biliyoruz.

KKM geldikten sonra DTH’ların toplam mevduattaki oranının %66,1’den %60’a geldiğini de biliyoruz. Hesabıma göre kabaca 17 milyar dolarlık bir mevduattan söz ediyoruz. Hepsinin Borsa İstanbul’a gelmesi beklenemez ama yüksek enflasyondan dolayı her şeyin fiyatı arttı. Bu nedenle taşınır/taşınmaz almak bu saatten sonra yatırımcıyı zorlar. Örnek mi?

Bu sabah (19 Şubat 2022) bütün ajanslarda bu haber geçiyordu. Uzun lafın kısası, “Başka çaresi kalmayan yatırımcı paramın değerini koruyayım refleksiyle Borsa İstanbul’u ihya edebilir.” fikri bu sisli havada endeks için en olumlu beklentim. Ayrıca yüksek enflasyon makro ekonomik resim açısından kötü olsa da bu ortamda endeksler geri kalmamak için yükselme gayreti içinde esenyurt escort olacaklardır.

Sonuç

Küresel konjonktüre bakıldığında FED, küresel yüksek enflasyon iklimi ve kuzeyimizdeki gelişmeler kısa-orta vadede belirleyici hususlar olacak. Manzara bu anlamda hoş değil.

Ancak iç dinamiklerimizden kaynaklanan özel bir durum var. Bu durum Borsa İstanbul için bir fırsat olacak mı, göreceğiz.

Sağlık ve kazanç dolu bir hafta dilerim.